Hayatınızdaki insanlar veya karşılaştığınız iletişim kurduğunuz insanlar için her daim sorun çıkarmayan, hep verici, fedakar veya her olayda yapıcı, yarar sağlayıcı olduğunuz zaman silik, görünmeyen, teşekkür veya olumlu bir harekette bulunmaya gerek görülmeyen biri haline gelebiliyorsunuz.
BUNU AŞMALISINIZ!
Her ne kadar iyilikleri karşılıksız yapıyor olmanız gerekiyorsa da artık başkalarının gözünde “görev” haline soktuğunuz fedakarlıklar konusunda bir değişime gitmeniz gerekiyor olabilir.
Biraz da yapıcı alttan alan kişi olmayın veya her daim verici fedakar olmayıverin. Karşı taraf eğer yukarıda bahsettiğim gibiyse sizdeki değişiklik karşısında bir afallayacaktır. Bir dakika diyecektir ne oluyor! Çünkü alışmıştır sizin sağladığınız düzene veya davranışlara. Silik görünür yaptığınız her şey gözünde. İki güzel söz söylemeyi gerekli görmez. Ama işte bunu göstermek fark ettirmek gerekiyor. Çünkü siz bir ağaç değilsiniz. Karşılık beklemeyin diyoruz ama bu başka bir şey.
Biz kendimizi geliştiriyoruz farkındalık kazanmaya çalışıyoruz ama sadece kendimize karşı farkındalık sahibi olmamız yetmez. Çevremizi de gözlemlemeliyiz.
Kendinize Şu soruları sorun;
Ben başkalarına ne yapıyorum ne alıyorum?
Elini taşın altına koyan tek kişi ben miyim?
Hatta şunu sorun: Diyelim ben yarın öldum. İnsanların hayatında ne değişir? Kimin hayatında ne değişir? Bu soru önemli çünkü bu durumlar kendi yaptığımız fedakarlıkların farkında olmadığımızdan da kaynaklanıyor.
Karşı taraf öyle bir değersiz ve görmezden gelerek bastırıyor ki sizi sizin normaliniz o oluyor. Durumu kanıksıyorsunuz.
“KANIKSAMA” EN TEHLİKELİ DURUMLARDAN BİRİ!
Bu dengesizlik ten çıkmak gerekiyor çünkü sonunda iş işten geçtiğinde “yapmasaydın” gibi kimi zaman haklı bir isyanla ve bir o kadar da zaman zaman nankörce olabilen bir cevapla karşılaşabiliyorsunuz.
Her şeyde denge gerekiyor.
İyilikte de. Fedakârlıkta da. Çoğu yaptığımız fedakarlık gereksiz. Dozunda değil. Karşı taraf farkında bile değil umurunda değil. Belki ihtiyacı da yok…
Belki de sorun sizde! Siz kaptırmışsınız belki kendinizi bir iyi ve yapıcı insan olma triplerine.
Olmayın. Sadece Kendiniz için de değil. Belki karşınızdaki kişiye yardım ettiğiniz için o kişi kendini geliştiremiyor. Onun tekamül sürecine onun sınavına müdahale ediyorsunuz. Kendi sınavını veremiyor. Belki bu kadar yapıcı olmasanız her şey çığırından çıkacak evet ama sonra çok daha güzel olacak.
Olacak olana blokaj kurmayın!
Gelelim asıl meseleye; Bazı kişilerin haritalarında hiçbir gelişme olmaz. Hayat hep aynı gider. Şu olacak bu olacak dersin olmaz. Gerçekleşmez iyi de kötü de.
Bunu yapan şey kişinin kendi kurdugu blokajdir. Kaderine fazla müdahale ediyor veya hiç müdahale etmiyor olabilir.
Bazı kişiler her şeye karşı direnç gösterir. Kendine yapılanlara fazla müsamaha gösterir. Aman tadımız kaçmasın, aman ağzımızın tadı bozulmasın modu. Ya da kaybetme korkusu. Sorgularsam benden kaçar, şöyle olursam bana kötü davranır gibi.
Bazen gemileri yakmak gerekir.
Yeni tabirle bazen salmak gerekir.
Salın gitsin!
İşte hayatında bir değişim yaşamayan kişilerin ortak özellikleri:
Hayatında olan insanları kaybetme korkusu; Siz aman yapıcı olayım, görmezden geleyim, fedakar olayım, üzülmesin, kaçmasın derken bir bakarsınız, tam tersi davranan kişi sizden hep daha kıymetli olur.
Bir şeyleri bırakma korkusu, değişime direnme veya tembellik,
KONFOR ALANINDAN ÇIKAMAMA
Değişim korkusu
Başkalarını fazla önemseme! Örneğin haritada 7.ev “diğer insanlar” dır. Burada Jüpiter var diyelim; kişi başkalarını çok önemser, bazı durumlarda hep bir yol gösteren arar ve kendi düşünceleri yerine başkalarının fikirlerine göre hareket eder.
Haritada bu tarz özellikler barındıran kişiliklerin hayatında genellikle çok değişim olmaz.
Çünkü hep olana razı olurlar. Gemilerinin kaptanı hep başkalarıdır.
Belki bir salsalar, değişime direnmeseler, kaybetmekten korkmadan özgür hareket edip kendi fikirlerine değer verseler, fazla ve gereksiz fedakarlık modundan çıksalar, konfor alanlarından çıksalar bir zahmet hayatlarında her şey tıkır tıkır işleyecek. Harita çalışacak. Şifalanacak. Ama bu şekilde devam etmek enerji sıkışması, blokaj ve kaderi kısıtlamak olacaktır.
İlla başkalarına faydalı olacaksanız başta kendinize değer vermeli kendi sağlığınızı korumalısınız. Diğer türlü başkalarının kölesi olmuş kendisine hayrı olmayan, değer görmeyen biri haline gelirsiniz ve bunda kimse suçlu değildir sizden başka.