ŞİFA NEDİR? TASAVVUFTA ŞİFA

Şifa insanın hem kendisini hem de başkalarını iyileştirmek için kullanabildiği ve her insanın doğasında var olan doğal bir hediyedir. Bu özünde manevi bir şifa gücüdür ve herkesin içinde olan ama herkesin yönelmediği, herkesin keşfedemediği bir ruhsal güçtür. Bu manevi şifaya açık olan kişi artık kalbini ilahi aşka ve içsel uyanışa açmıştır. 

Tasavvuf’a göre “ruhsal şifa” ise, insanların kalplerine yerleşen İlahi olandan kendilerine verilen şifa gücüdür. Sufi’lere göre bu şifa gücü; kişinin nefsi ve vicdanını kontrol eder.

Benliğimizi arama merakı ilk insandan bu yana halen var olan bir konudur. Bir yandan nefsi yöneten kötülükler, bir yandan aydınlanma yönelimi benliğimizde var olan iki kutuptur. İnsanoğlu nefsinin getirdiği olumsuz yönelimlere girdikçe yani nefsine uydukça saflığını kaybeder. Adem ve Havva’nın cennetten kovuluşu da bize tamamen bunu anlatır. Saflığını kaybeden insanoğlu tasavvuf gibi şifa yolları ile arınmaya, saf hale dönmeye çalışır. Aydınlanma, öz farkındalık, kendini gerçekleştirme gibi kavramlar İslam dinindeki tasavvufun ana öğretilerdir. Bu öğretiler de çeşitli uygulamalar ve düşüncelerden oluşur. Tasavvuf düşünce ve uygulamaları; Kur’an, hadis ve sünnete (Peygamber’in kayıtlı fiilleri ve kutsal sözleri) dayanmaktadır.

SPİRİTÜEL ŞİFA

Spiritüel şifa benliği uyandırmaktır. Ruhumuzun olumlu niteliklerini bulup açığa çıkarmaktır. Bu nitelikler; sevgi, şefkat, sabır, hoşgörü, bağışlayıcılık, memnuniyet, sorumluluk duygusu, barış, uyum gibi hem inanın kendisine hem de çevresine mutluluk getirecek, bütünün hayrına olacak niteliklerdir.

“Tasavvuf Ruhsal Şifası” ne bir sihirdir ne de gizemli bir süreçtir. Bu aslında her insanın sahip olduğu çok doğal bir içgüdüdür. Her insanın sahip olduğu bu ilahi gücü herkes açığa çıkaramaz ve gerçekleştiremez. Bu içgüdüsel yetenek tıpkı insanlardaki diğer yetenekler gibidir, yetenek derecelere göre değişir. Bazılarına iyileştirme yeteneği bahşedilmiştir. İnsanlar onları doğal şifacı olarak tanırken, diğerlerine aktarım yoluyla şifa verme yeteneği verilir. Kişi içsel çağrılarıyla bunu üstlenir veya şefkatle şifa verir. Bazı şifacılar şifalarının farkında değillerdir. Şifacılar başkalarının iyileşmesine yardımcı olurlar ve yalnızca bir aracı olduklarının bilincinde hareket ederler. Gerçek bir şifacı egosundan tamamen arınmış bir saflıkta hareket eder ve tüm şifanın arkasında Şafi (Tek) olduğunu bilir. 

MEDİTASYON VE SUFİ ŞİFACILAR

Bir Sufi şifacı asla kendisinin bir şifacı olduğunu iddia etmez. Tek olan Allah’ın aracısı olduğunu söyler. Sufi şifacıları, enerjiyi ilahi güçten çeken bir arabulucudur, bir habercidir. Şifacı görünmez şifa gücünü hastaya iletir.

İlahi enerjiyi çekmenin en iyi yolu meditasyondur. Meditasyon tüm dinlerin inanç sistemlerinde farklı isimlerde mevcuttur. Şifa çalışmalarına hem bedenen hem de ruhen temiz ve saf halde başlanmalıdır. Önce Meditasyon yolu ile arınılmalıdır. Kişi bu yolla nefsinden uzaklaşır, Allah’a yönelir, öze yönelir ve özüne dönerek saf hale gelmeye çalışır. Böylece Allah’ın şifa gücünü iletebilen bir aracı olur.

Tasavvuf Ruhsal Şifasının rolü, yalnızca acı çeken bir insanı, bir hastayı iyileştirmek değildir, aynı zamanda onlara Allah’ın bahşettiği içindeki gücü uyandırmanın yollarını öğretmektir. Hastalık Allah’tan gelir ve aynı şekilde sonun gücü ile şifalabilir. 

ETERİK BEDENLERİMİZ

Her birimiz, fiziksel bedeni çevreleyen ve ona nüfuz eden bir enerji alanına yani bir auraya sahibiz. İslamiyette ve tasavvufta Aura “Allah’ın Nuru” olarak yer alır. Bu enerji alanı ürettiğimiz, maruz kaldığımız tüm enerjileri kaydeder. Ne kadar iyimser olursak o kadar pozitif enerji üretirken, ne kadar kötümsersek o kadar pozitif enerji üretiriz. Negatif enerjiler hem sosyal çevremizi hem sağlığımızı etkiler. 

ENERJİ ÇEŞİTLERİ

Farklı kültürlerde ve farklı dillerde enerji farklı isimlerle anılır. “Enerji” kelimesi şu şekilde ifade edilir: Çince Chi , Japonca Ki, Hintçe Prana, Arapça Qudra

ENERJİ ÇALIŞMALARI

Birçok yaklaşım ile şekillenen enerji çalışması vardır. Örnekler: Reiki, Akapunktur, Aküpresür, Shiatsu, Hipnoz, Meditasyon, Tai Çi, Yoga, Ayurveda, Homeopati, Namaz, Dua, Zikir, Hacamat gibi şifa yöntemleridir.

Bu şifa yöntemleri, bizim tarafımızdan yaygın olarak bilinen dört tipte kategorize edilebilir:

  • Modern (danışmanlık terapisi)
  • Geleneksel (reiki, akupresür, akupunktur, Ayurveda, bitki ilaçları, homeopati vb.)
  • Manevi (yoga, tai chi, shiatsu, manyetizma, hipnoz, nefes egzersizi vb.)
  • İlahi Ruhsal Güç (meditasyon, zikir vb.)

İSLAM’DA NAMAZ, AYETLER VE ŞİFA

Hz.Muhammed (SAV), belirli ayetlerin ve bölümlerin iyileştirici özelliklerinden bahsetmiştir. İslamiyette Kur’an-ı Kerim’in yeryüzüne, tüm insanlığa şifa için bir rehber olarak indirildiğine inanılır. 

Bunlara örnek olarak “Rukye Ayetleri verilebilir. Rukye; Kur’an’ın belirli ayetlerini okuyarak ve dua ederek şifa vermek anlamına gelir. Ruqya, Kuran’dan ayetlerin veya Peygamber tarafından öğretilen duanın kullanıldığı manevi bir şifa duası olarak tanımlanabilir. Dolayısıyla Ruqya, Hz. Muhammed (S.A.V) tarafından uygulanan ve öğretilen bir sünnettir.

Evrensel yaşam gücü enerjisi, ilahi enerji tasavvufta ve Kur’anda belirtilen şekliyle “Allah’ın nuru”, “İlahi Nur”dur. Bu enerji insanda eğer dengesiz ise sağlık etkilenir. 

İnsanın yaraları, acıları, maruz kaldığı büyü gibi negatif enerjileri temizlemek, şifalandırmak için, fiziksel ve psikolojik olarak arınmak için belirli Kur’an ayetleri okuyarak, zikir yaparak, dua ederek, meditasyon yaparak, nefes çalışması yaparak yapılan tüm şifa çalışmaları Sufi Spiritüel Şifa teknikleridir. Bu sufi şifa teknikleri Hz.Muhammed (SAV)’in bizzat kendisinin uyguladığı ve öğretilerinde günümüze kadar ilettiği tekniklerdir.

İslamdaki Sufi Şifacılar ruhani öğretmenler olarak kabul edilirler. En büyük sorumlulukları gizli olanı korumak ve doğru kanallara iletmektir. Tasavvufta şifacılar Allah’ın rızasını kazanmak için şifayı iletir ve hastalananların iyileşmesine öncelik verirler. Bunu bir görev sayarlar.

SPİRİTÜEL İYİLEŞME

Spiritüel iyileşme her dinin öğretisinde farklı sistemlerde mevcuttur. Hindu ve Budist sistemlerde Kundalini Yoga ve Çakralar büyük bir inancın sistemi dahilinde şifa aracı olarak kullanılan ilimlerdir. Yine aynı şekilde İslamiyette Letaif yani nefsin dokuz noktası da tasavvufun şifa sistemi içerisinde kullanılan öğretidir. Tüm bu benzerlikler sadece isim ve teknik bazı farklılıklardan ibarettir ve amaç hep aynıdır, Allah’ın nuru, ışığı yani şifası ile buluşmak. 

Sufilerin Şifa Yöntem ve Teknikleri uygulaması

Enerjinin görünmeyenden görünene sayısız yapıyı üstlendiği artık kanıtlanmış bir gerçektir, Sufi şifa eylemi de öyle. Aynı şekilde bir hastanın teşhisinde de şifacının sahip olduğu ve iyileşme ortamında belirli bir ortamın sağlanması gerekir.

Sağlık uygulamaları için üç kategori vardır:

1) Vücutla ilgili olanlar

2) Akıl veya duygular için

3) Ruhla ilgili olanlar

Bunların arasında en üstün ve ideal olan, Ruh ile ilgili olandır. Ruh için yapılan uygulamalar son derece ilahidir.

Manevi Tıp

1) Kuran’dan Sureler ve Ayetler ile dua etmek

2) Allah’ın En Güzel İsimleri/Sıfatları Zikretmek

3) Diyet ve Fiziksel Egzersiz

4) Temiz ve pozitif bir çevre

5) Elleri Kullanarak enerjiyi yüklemek

Tüm şifa tekniklerinde amaç, her şeyin mümkün olan mutlak şekilde performans gösterdiği en iyi refahı elde etmektir. Yani en iyi versiyonumuza ulaşmak için bu şifa tekniklerini her ne inanç sistemi olursa olsun seçtiğimiz bir teknikle kullanmak yerinde olacaktır. Arınmak ve sahip olduğumuz büyük gücün farkına varmak için meditasyon, namaz, yoga, dua, zikir, reiki her ne teknikle ilerliyor olursak olalım amaç ve sonuç aynı olacaktır.

@yildizfilozofu

Kaynaklar 

Farhat Naz Rahman

Doçent, Sir Syed Mühendislik ve Teknoloji Üniversitesi,

Nova Tasavvuf ve Maneviyat Dergisi Cilt 2(1), 2014:1-9