Astroloji ve Geleceği Tahmin Etmek

Astroloji, bizlere yüzde yüz kaderci bir dünya görüşü iletmez. Gezegenlerin ve yıldızların verdiği etkiler dahilinde, karakterimize ve koşullara göre; önemli ölçüde irade gücümüzle hareket etme ve karar verme özgürlüğüne sahibiz.

Elbette yıldızlar bizi belirli bir yöne gitmeye ve belirli bir karar vermeye yönlendirirler, ancak bizi herhangi bir şekilde çaresiz veya robotik bir şekilde hareket etmeye zorlamazlar. Davranışlarımız ve aldığımız kararların tüm sonuçları aslında farkındalığımız, niyetimiz ve kişisel gelişim aşamamız tarafından yönetilir.

Kaderin Gücü

Eski Hint kaynakları yani Vedik felsefe görüşü bize kaderle ilgili önemli bilgi ve fikirler verir. Bu bilgilere göre kaderin varlığı önemli ölçüdedir. Ancak yüzde otuz üç civarı bir orandan da bahsedilir ki bu oran bizim kaderimizi etkileyici var olan gücümüzdür. Bu oranda kaderimize yön vererek kendi gücümüzü kullanabiliriz.

Peki herkes bunu başarabiliyor mu? Zaten mühim olan da bunu başarabilmek. Bu cesareti gösterebilmek ve ipleri kendi eline alabilmek. Örneğin bir astrolog bir astroloji haritasını yorumlarken öncelikle buna bakmalıdır. En azından ben öyle yaparım. Kişi hür iradesini kullanabiliyor mu? Kendine güveni ve kendine inancı ne durumda? Cesur mu yoksa ipler her zaman başkalarının elinde mi? Güçlü bir karakter mi? Başkaları için mi yaşıyor yoksa kendi için doğru olanı öngörebilen, hata yapmaktan korkmayan ve hayatının direksiyonunu kendisi kullanan biri mi? Yani kendini ve yaşamını tamamen başkalarının, dış faktörlerin, dünya şartlarının ve KADERİN eline mi bırakıyor? Yoksa kaderin yönetilebilen tarafının farkında olarak hayatının olabilecek en iyi versiyonuna mı gitmeye çalışıyor?

Çok azımız bunun farkında, kendimizi kaderin ellerine bırakmış birilerinin veya hayatın mucizelerinin bizi alıp iyi yerlere iyi, seviyelere götürmesini bekliyoruz. Veya başkalarının ne kadar şanslı olduğunu bizim kaderimizin böyle sürüp gideceğini zannederek umutsuzluğa kapılıyoruz. İşte bu noktada Mahatma Gandhi’nin sözü akıllara geliyor:

“Düşüncelerine dikkat et, onlar kelimelerin olurlar.

Kelimelerine dikkat et, onlar eylemlerin olurlar.

Eylemlerine dikkat et, onlar alışkanlıkların olurlar.

Alışkanlıklarına dikkat et, onlar karakterin olurlar.

Karakterine dikkat et, o kaderin olur.

Güçlü bir yükselene, dengeli bir haritaya sahip olan bir kişi hayatının iplerini sıkı bir şekilde elinde tutuyor olmalı diye düşünebiliriz. Böyle olduğunda her şey mükemmel mi olacak elbette hayır. Hemen hemen tüm inanışlara göre bu dünyaya geldiysek çözmemiz gereken meselelerimiz olacaktır. Farkındalık içerisinde yukarıda bahsettiğim güce sahip kişiler böyle olmakla kendi potansiyellerinin en iyi versiyonunda yaşarlar ve dünyaya geliş sebeplerini yani çözmeleri gereken meseleleri bilgelikle kendilerine ve bütüne zarar vermeden çözümlerler.

Ay Burcumuz Kaderimiz İçin Neden Önemli?

Peki bizim böyle bir doğum haritamız yani böyle bir yaradılışımız yoksa ne yapabiliriz? En kolay yol Gandhi’nin sözlerinde gizli olabilir. Düşüncelerimizin nihayetinde kaderimizi hayatımızı nasıl etkileyebileceği mükemmel bir şekilde ifade edilmiştir. Formül bütün kişisel gelişim yöntemlerinde üzerinde durulduğu gibi Düşünce Gücünde gizlidir. Evvela düşüncelerimizin farkına varmak önemlidir. Haritada bu büyük ölçüde Ay burcumuz ile ilgilidir.

Vedik Astroloji haritanızı açtınız nelere bakacaksınız:

  • Ay hangi burçta?
  • Ay hangi evde?
  • Ay’a görünüm yapan gezegen var mı?
  • Ay ile aynı evde olan gezegen var mı?
  • Aya yakın olan gezegenler neler?

Bunların çok basit bir şekilde yorumlanması bile sizin nasıl bir düşünce yapısında olduğunuzu gösterebilir. Bu kendinizin farkında olmanızın en kolay yoludur. Hatalarınızı görürsünüz. Hayata bakışınızı görürsünüz. Ne kadar pozitif ve ne kadar negatif tarafta olduğunuzu görürsünüz. Geçmişte mi gelecekte mi bugünde mi yaşıyorsunuz görürsünüz. Bunları görebilmek en büyük farkındalıktır. Bazen sadece farkında olmak bile tek başına bir şeyleri kendiliğinden değiştirebilir. Sizin bir şey yapmanıza gerek bile kalmaz çoğu zaman. Çünkü artık biliyorsunuzdur, farkındasınızdır. Bilenle bilmeyen hiçbir zaman bir olmaz. Eksik, yanlış, hatalı ve iyi yönlerinizi gördünüz. Bu bile ipleri elinize almanın ilk adımı olacaktır. Düşüncelerinizi bu yönde şifalandırabilirseniz, düşüncelerinize doğru yön verebilirseniz Ay’ınızı şifalandırırsınız. Dolayısı ile de doğru kararlar verebilir en iyi versiyonunuza ulaşabilirsiniz. Çünkü Ay zihnimizdir ve biz insanlar kararlarımızı zihnimize göre veririz.

Örneğin Mars etkisinde bir Ay yani zihin gergindir dolayısı ile karar verirken hırsla öfkeyle karar verir ve zararlı çıkabilir. Veya tam tersi Jüpiter’in pozitifliğinden gereğinden fazla derecede etkilenmiş bir kişi de zararlı çıkabilir kararlarından. Çünkü fazlasıyla iyimser hareket edecek ve karşısına çıkabilecek olan riskleri göremeyecektir.

İşte hayatımızı nasıl yönlendirdiğimiz konusu zihne yani düşüncelerimize bağlıdır. “Düşüncelerine dikkat et, onlar kelimelerin olurlar. Kelimelerine dikkat et, onlar eylemlerin olurlar. Eylemlerine dikkat et, onlar alışkanlıkların olurlar. Alışkanlıklarına dikkat et, onlar karakterin olurlar. Karakterine dikkat et, o kaderin olur.” Düşüncelerimizin kontrolünü elimize alırsak hayatımızın kontrolünü elimize alırız. Bunu yapmak elbette zordur. Ama yapmaya çalışmalıyız. Çünkü hayatımızın kontrolünü tamamen kadere bırakmak robot gibi yaşamak anlamına gelir. Bu halde yaşamanın bir anlamı da yoktur.

Düşüncelerimizin farkına varabilmek için Astrolojiyi bir pusula gibi kullanabiliriz. Yazımın en başında da söylediğim gibi “Astroloji, bizlere yüzde yüz kaderci bir dünya görüşü iletmez. Gezegenlerin ve yıldızların verdiği etkiler dahilinde, karakterimize ve koşullara göre; önemli ölçüde irade gücümüzle hareket etme ve karar verme özgürlüğüne sahip olduğumuzu gösterir.”

Yildiz Filozofu