Spiritüalizm’de ve tüm dinlerde var olan Yaşam Sistemi 7 boyut üzerine kuruludur. Göğün 7 katı gibi kavramları duymuşsunuzdur. Buradaki 7 boyutun en düşüğü maddi dünyadır yani yaşadığımız dünyadır.
Big Bang patlaması ile titreşim belli bir boyuta ulaşmış ve madde oluşmuştur, bunun sonucu maddesel Dünya meydana gelmiştir.
Bu enerji belli bir zaman içerisinde yükselerek 2.boyut meydana gelmiştir. Bu dünyanın katılaşması ve belli yaşam formlarının oluştuğu boyuttur.
3. Boyut diye sırayla yükselen frekanslarla daha karmaşık bizlerin göremediği boyutlar söz konusudur. Bizler frekansımızı yükselterek bu boyutlarda yükseliriz. Dünyadaki frekansımız yeterli düzeye gelene kadar da bedenlenmeye reenkarne olmaya devam ederiz.
4. Boyutta varlık beden olmaktan artık çıkar ve o boyuttaki varlığa yükselir. Örneğin birçok dini kaynakta peygamberler gibi yüksek aydınlanmış kişilerin en üst boyutlarda olduğu söylenir.
Eski kaynaklarına göre de evrende 7 boyut vardır ve her biri 7 gezegenden birine tekabül eder. En alttaki 3 boyut insanlığın ve bütün fiziksel olarak hapsolmuş canlıların yeridir. Maddesel olan varlıkların boyutu ilk 3 boyutu kapsar. Sonraki 4 boyutta artık maddesel titreşime sahip bir varlık yoktur. Hiçbir şey doğmaz ya da ölmez, hiçbir şeyin başı ya da sonu yoktur.
Hindu inanışına göre ilk 3 boyutu bağlayan ve buradan çıkamamamızı sağlayan 3 adet enerji vardır. 1 Rajas, 2 Satva ve 3 Tamas. Bu 3 enerji bizim 3 boyuttan çıkamamamıza ve alt boyutta kalmamıza, hapsolmamıza neden olur. Biz bu enerjilere tabi oldukça ilk 3 boyutu aşıp, ilahi boyutlar olan 4.kat ve sonrasına geçemeyiz. Hint Astroloji sinde kişinin bu enerjilerden en çok hangisine sahip olduğu hesaplanabilir ve astroloji analizi ile kişiye gerekli önerilerde bulunulur. Bunun sebebi kişinin karmalarını, bu enerjilerden arınarak ödemesi gerektiği üzerinedir. Bu hayata geliş amacımız ve aslında yapmamız gerekenler bu 3 enerjide gizlidir.
Rajas; aç gözlülük, hırs, ego ve sürekli bir yaratım enerjisidir.
Tamas; yıkıcılık, tembellik, kıtlık ve günah enerjisidir.
Satva; dengeli olan, saflık ve iyilik enerjisidir.
İnsan bu 3 enerjinin hapsinden kurtulmadıkça üst boyutlara ulaşamaz, 3 enerjinin her biri de bizim sürekli karma yaratmamıza ve alt boyutlarda kalmamıza neden olur.
Binlerce yıllık Hint inanışında mantralar vardır. Bu mantralardan en çok bilinen ve en önemli mantralaın başında gelen herkesin bildiği OM yani AUM mantrasıdır. İnanışa göre bu mantra insanın bu üç enerjinin hapsinden kurtulmasını sağlar. AUM.
A: Tanrı Brahma’yı temsil eder. Brahma yaratıcı gücü yani Rajas enerjisini kontrol eder.
U: Tanrı Vişnu’dur. Vişnu Satva enerjisidir.
M: Tanrı Şiva’dır. Tamas enerjisidir.
Hintliler bu 3 tanrının mantrası ile kişiyi 3 enerjiden serbest bırakacaklarına ve üst boyutlara çıkmasına izin vereceklerine inanırlar. Ama 3 tanrı deme aslında doğru değildir. Çünkü tanrı olarak yazılıp çizilse de bu isimler Allah’ın isimleridir. Yani İslamiyette Allah’ın 99 ismi gibi…
Hintlilerin bile bilmedikleri şey Brahma, Vişnu ve Şiva isimleri Allah’ın çeşitli enerjilerinin ismidir. Bu yanlış ifadeler, bu isimlere tanrı denilmesi ortaya farklı birçok tanrının var olduğu sonucunun çıkmasına neden olarak yanlış bir izlenim yaratıyor. Asıl olan bu isimlerin tanrıların değil Allah’ın isimlerini yani Allah’ın özelliklerini yansıtan isimlerinin olduğudur. Bu bağlamda Aum mantrasını bu maneviyat ve bilinç-farkındalıkla yapmak hiçbir inanışa ters düşmeyecektir. Esma-ül Hüsna ile zikir yapmak da aynı etkileri verir. Frekansı yükseltir enerjimizi dengeler çakraları dengeler.
Aum mantrası meditasyon halinde tekrarlandığında kişi egodan (rajas), günahtan (tamas) ve dengeden (satva) arınır ve ilk 3 boyutun enerjileri kişinin üstünde kalmadığı için kişi 4. Boyuta ve üzerine çıkar. Tıpkı tasavvuftaki tekamül kavramı gibi. Tekamül yani kurtuluş… Kişi bu 3 karma enerjisinden arındığı için karma üretemez ve artık alt boyutlarda işi yoktur. Kişi hiçbir şeyin baş sonu, doğum ve ölümün olmadığı üst boyutlara ulaşarak yeniden doğmaktan yeniden ölmekten ve bütün bu döngülerden kurtulur. Tekamüle erişip Allah’a ulaşmak için ilk olarak kişi evrenin karma üreten enerjilerinden sıyrılmalıdır.