Enflamasyon vücudumuzun, meydana gelen herhangi bir saldırıya karşı onun tamir edilmesi için ürettiği bir durumdur. Örneğin elinize bir iğne battı, mikrop kaptı ve elinizde iltihap oluştu. İşte Enflamasyon budur. Vücut ne yapıyor bir mikrop tespit ediyor ve bu mikrobu yok etmek için o alanı çevreliyor, yani Enflamasyon bölgesi ilan ediyor. Oluşan apse içerisinde mikroba saldırıyor.
Enflamasyonda en tehlikeli durumlardan biri vücutta kendini farkettirmeyen düşük düzeyde kronik halde sürekli devam eden Enflamasyon olmasıdır. Örneğin farkında olmadığınız, henüz belirti vermeyen ve teşhis edemediğiniz bir rahatsızlığınız olabilir. Bu durumda vücudunuz buna bağlı olarak sürekli bir enflamasyon halindedir. Bu da vücudunuza gitgide zarar vermektedir. Şöyle düşünün vücut sürekli bir tehdide karşı savaş halindedir.
Peki Enflamasyonu nasıl tespit edebiliriz? Kan testi yaptırdığınızda CRP denilen test Enflamasyonu ölçer. Çıkan sonuca baktığınızda rakam 0’a yakın olmalıdır.
Enflamasyon ve Sağlıklı Yağ Tüketimi Bağlantısı
Doymuş yağlar hücrelerimizde proton üretirler. Yani hücreyi bozarlar. Doymamış yağlar ise antiinflamatuardır. Hücredeki hasarları onarırlar. Enflamasyon oluşumunu engellerler. Genel sağlığımız için hücrelerimizin sağlıklı olması gerekiyorsa hücrelerimizi iyileştirecek ve iyi halde tutacak şekilde beslenmemiz gerekir. Hücrede meydana gelen bu hasarları yani proton elektron dengesizliğini, proton fazlalığını dolayısı ile buna bağlı meydana gelecek hastalıkları önlemenin yolu antiinflamatuar ve antioksidanlardır. Bunlar Omega 3 yağı gibi doymamış yağlardır. Omega6 yağlarını yani Ayçiçek yağı mısırözü yağılarını tüketirsek hücrelerimizdeki proton elektron dengesini bozarız. Yani hücrelerimizi hasta ederiz. Bütün hastalıklar daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi hücre zarının zarar görmesi ile başlar. Vücut yapınıza göre hangi hastalıklara yatkınlığınız varsa hastalık ilk olarak bu hücrelerde başlar. Herkes için sebep aynıdır fakat hastalıklar farklıdır. Omega6 yağları zaten çoğunlukla tükettiğimiz besinlerin içerisinde varken biz ayrıca yağ olarak bu yağları tüketirsek hücrelerimiz vücudumuz tam anlamıyla Omega6 deposu haline gelecektir. Oysa sağlıklı yağlardan oluşan Omega3 yaplarından oluşan bir beslenme planı ile oluşacak hastalıkları yani enflamasyonları durdurmak mümkündür.
Balık, ceviz, badem, ketin keten tohumu yağı, dereotu, semizotu Omega3 bakımından oldukça zengin besinlerdir.
Diyette Yapılan En Büyük Hata!
Diyet yaparken yaptığımız en büyük hatalardan biri tamamen yağ tüketimini düşürmek veya kesmektir. Yağlı yemezsek kilo vereceğimizi düşünürüz. Oysa vücudumuzdaki yağlardan kurtulmamızın en sağlıklı yolu ve kesin çözümü sağlıklı yağ tüketmektir. Tamamen yağlardan uzak bir besin planı ile kilo verseniz bile bağışıklığınız düşecek ve hastalıklara açık hale gelmeniz kaçınılmaz olacaktır. Önemli olan hücrelerinizi tamir ederek bir beslenme planı oluşturmanız ve vücudunuzu sağlıklı ve normal kilonuza çevirmenizdir. Unutmayın, önemli olan az yağ tüketmek değil, doğru yağ tüketmektir. Sadece mutfağınızdaki yağları sağlıklı olanlarla değiştirmek bile sağlığınıza ve ideal kilonuza ulaşmanıza büyük katkı sağlayacaktır.