Vincent Van Gogh Kimdir?
Vincent Van Gogh portelerini yapmak için poz vermesini istediği kimseyi ikna edemiyordu. Kimse onun resimlerini yapmasını istemiyordu. Neden mi? Çünkü bu insanlar Van Gogh’un resimlerini çirkin buluyorlardı.
Vincent Van Gogh 1853’de Hollanda’nın küçük bir kasabasında doğmuştu. Babası bir papazdı. Annesi de babası da oldukça dindar insanlardı ve oldukça da katı ebeveynlerdi. Çok küçük yaşta yatılı okula başlamıştı Van Gogh ve belki bu da psikolojik sorunlarının oluşmasına zemin hazırlamıştı.
Van Gogh okul hayatında çok istikrarlı değildi. Kariyer hayatı da farklı olmadı. Öğretmenlik yaptı, sanat galerilerinde çalıştı, kitapevlerinde çalıştı ve bir dönem de vaizlik yaptı. Bunlardan hiçbiri onu kariyer anlamında bir yere getiremedi. İşverenleri ile arası hep sorunlu oldu.
Bir dönem dine merak sardı ve mistisizm ile ilgilendi. Yarım bıraktığı Teoloji’de de umduğunu bulamamış olacak ki Brüksel’deki din okulunda sadece 3 ay kalabildi. Sürekli şehir değiştiriyor, iş değiştiriyor belki de kendini bulabilmek, içindeki gizli dahiyi çıkarabilmek için kendin içinde debeleniyordu. Aslında şansı da yaver gitmiyordu Vincent Van Gogh’un. Güney Belçika’da vaizlik yaptığında herşeyin istediği gibi gittiğini farketmişti. Fakat o hevesli ve heyecanlı hali bazı köstekler tarafından hissedilmişti. Ve böylece buradaki işine son verilmesi ile bu macera da sona ermiş oldu.
Peki ya Van Gogh’un aşk hayatı nasıldı? O da mı hüsrandı. Evet! Öyle ki Londra’da aşık olduğu Ursula Loyer adındaki genç kız onun evlenme teklifine hayır diyecekti.
Vincent Van Gogh bir dönem kendi isteği ile akıl hastanesine yattı. Kulağını kesme hikayesi ile de tanınan ünlü yazar, ün ve şöhreti malesef kısacık ömründe tadamadı. Abisi Theo’ya yazdığı mektuplar, 600’e yakın paha biçilemez eserleri onu ölümsüzleştirmeye yetti.
Vincent Van Gogh Eserleri
Van Gogh suluboya ile resme 27 yaşında başladı. 1880’de suluboya ile başlayan ressam 1883’de yağlı boya tabloları ile kendinden habersiz dünya sanatına damga vurdu.
Vincent Van Gogh Yıldızlı Geceler
2 tablodan oluşan Yıldızlı Geceler belki de gelmiş geçmiş en müthiş ve en meşhur yağlı tablolar arasında yer aldı. Ressam gökyüzünü resmetme konusunda bambaşka teknikler ve müthiş bir tutkuya sahipti. Bunu bir takıntı haline getirdiği bile söylenmiştir. Akıl hastanesinde geçirdiği gecelerde pencereden gökyüzünü seyrediyordu. Akıl hastanesinde geçirdiği günlerde geceyarısını iple çekiyordu. Hasır şapkasına yerleştirdiği mumlarla başlıyordu geceyi aydınlatmaya.
Tablolarını satamasa bile başarısından emindi. Theo’ya yazdığı mektupta tablolarının uzun vadede değer göreceğinden bahsetmesi de belki göremeyeceği başarısını sezdiğini kanıtlıyordu. Yine de tablolarının eşsizliğini o bile tahmin edemezdi.
Van Gogh Yıldızlı Geceler’in yaratıcısı olarak belki de hayranı olduğu geceye karışmak için kendi yaşamına son verdi. 27 yaşında girdiği sanat hayatını 10 yıl devam ettirdi. Bu kısacık zaman bile belki yüzyıllarca süren başarısına yetecekti.
